Manavgat Mutlu Sonlu Masöz

Islak laboratuvarda kendine bir kahve yapsa mı acaba? Sonra da kahveyi penceresiz ofisine getirip tepsideki ö rnekler bitene kadar, geç vakte dek çalışsa mı? Yahut, bir kere olsun, vaktinde Manavgat Mutlu Sonlu Masöz çıkıp gitse mi işten? Islak laboratuvarın bitişiğindeki bü yü k ofisin penceresine gö z atıyor. Dr. Van Vleet şıpıdık siyah ayakkabılarının, ü zerine ıslak lastiklerini giyip Şubat çamurunun içinde kambur bir ö rdek benzer biçimde yalpalayaraktan gitmiş bile. Lesje işi mevzusunda her süre içten olmuştur –işini iyi

yapmayı çok ister– ama şu son zamanlarda işine sinir oluyor. Bü yü k olasılıkla Lesje tepsiyi yerine koyduktan sonrasında hiç kimse tekrar Miyosen balık kulak kemiklerine bakmayacak. Baksa baksa, gene kendisi bakar bir ihtimal; gü nü n birinde tepsiyi gizlice yerinden çıkarıp kemiklerin simetrisini, boyutlarını fanatik hayran seyreder ve dev yapılı kemikli balıkları eski süre okyanuslarında kayarken gaslınde canlandırır.

Manavgat Mutlu Sonlu Masöz

Lesje bir kart daha dolduruyor, kart kutusunu kapatıp mantosunu almaya gidiyor. Kollarım mantodan içeri sokuyor, başını ö rtü yor, para var mı yok mu diye omuzdan askılı çantasını yokluyor. Eve dö nerken Ziggy’nin Yeri’ne uğrayacak, akşam yemeği için gü zel bir şey alacak; William’ın seveceği bir şey. Gü llü n birinde onu bırakıp gideceğini dü şü nmeye başladı başlayalı, William için çok kaygılanıyor. Ona sü rprizler yapıyor, sardalye konserveleri, istiridyeler, sevdiği şeyler alıyor. William burnunu çekmeye başlayınca ona ilaç veriyor, limon sıkıp içiriyor, paket paket kâğıt mendil getiriyor.

Bırakıp gittiğinde William iyi durumda, sağlıklı olsun istiyor. “Görüyorsun ya” diyecek ona, “Turp gibisin. Bana ihtiyacın yok.” yine de iyi mi edip de ona sö yleyeceğini bilemiyor. Hatta ne süre sö yleyeceğini bile bilmiyor. Nate çocuklar yü zü nden acil etmek, ani bir şey yapmak istemiyor. Bir ev kiralamayı yahut daha  iyisi   mü stakil  bir  evin  bir  bö lü mü nü   kiralamayı   dü şü nü yor.  O¨ yle  ki,  makinelerini koyabileceği bir yer olsun. Oraya yavaş yavaş, her seferinde bir parça eşya daha getirerek yerleşmek istiyor. Çocuklara oranın atö lyesi olduğunu sö yleyecek. Lesje’nın ne süre kendisine  alınmasını  istediğindense  hiç  sö z  etmedi  şimdiye  kadar.  I˙steyecek iyi mi olsa,  en nihayetinde. Çocuklar alışınca. Kimi vakit gazete ilanlarına bakıyorlar ve Nate’in, daha doğrusu ikisinin, nerede ev tutacaklarına karar vermeye çalışıyorlar.