Manavgat Masaj Salonu Masöz Müge

Manavgat Masaj Salonu

YAPTIĞIM İŞTEN NEFRET EDİYORUM. Ruhumu mahvediyor, kendimle olan bağlarımı koparıyor, acının bir ödül bulunduğunu, paranın her şeyi satın alabildiğini, her şeyi aklayabildiğim telkin ediyor. Çevremde mutlu insan yok. Müşteriler aslen bedavaya elde etmeleri gereken bir şey için para ödediklerini biliyorlar ve bu, insanı çökertiyor. Hanımlar, yalnız zevk için seve seve sunacakları şeyi parayla sattıklarını biliyorlar ve bu, insanı bunaltıyor. Bu satırları yazana kadar, mutsuz, tatminsiz olduğumu kabul edene kadar çok savaş verdim; daha birkaç hafta dayanmak zorundaydım, zorundayım. Manavgat Masaj Salonu

Manavgat Masaj Salonu

 

Ne var ki, bundan bu ÅŸekilde bunlar normalmiÅŸ, yaÅŸadığım yaÅŸamımın basit bir dönemiymiÅŸ benzer biçimde davranamam sakin sakin. Bu günleri unutmak istiyorum. Sevmeye ihtiyacım var, bir tek buna, sevmeye ihtiyacım var. YaÅŸam, bu kadar kötü yaÅŸama lüksünü kendime sunamayacağım kadar kısa, Manavgat Masaj Salonu belki de uzun. Burası ne Ralf’in evi, ne de Maria’nın. Burası ne Brezilya, ne İsviçre. Burası dünyanın herhangi bir yerinde bir otel. Belli bir süreı yansıtmayan, sözümona ev havasındaki dekorasyonu, insansızlığını iyice koyulaÅŸtırıyor. Göl manzaralı otel deÄŸil bu; acının, ıstırabın, esrimenin anısı deÄŸil. Pencereler Saint-Jacques’a bakıyor, bir hac yolu orası, fakat bir tövbe yolu deÄŸil; yol süresince insanlar kafelerde buluÅŸuyor, birbirlerindeki ‘ışığı’ keÅŸfediyor, söyleÅŸi ediyor, arkadaÅŸ oluyor, âşık oluyor. YaÄŸmur yağıyor ve gecenin bu saatinde yol ıssız;

 

belki de yüzyıllardır her gün yüzünü çiğneyen adımların yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışıyor. Işığı yaksalar. Perdeleri kapatsalar. Maria ondan hem kendi kıyafetlerini, aynı zamanda onunkileri çıkarmasını istese. O âna dek, sadece o bedeninin bir parçasını açtı. Etraf tam olarak kararmıyor bir türlü ve gözler Manavgat Masaj Salonu karanlığa alışmış olduğunda, Maria meçhul bir yerden süzülen zayıf ışıkta, erkeğin siluetini seçiyor. Kadın iki eşarp çıkarıyor, özenle katlanmış, yıkanmış, tüm parfüm veya sabun izlerinden arınsınlar diye, onlarca defa durulanmışlar. Ona yaklaşıyor, gözlerini bağlamasını istiyor. Erkek tereddüt ediyor, daha önce geçtiği birtakım cehennemlerden dem vuruyor. Hanım niyetinin bu olmadığını söylüyor kati bir üslupla: