Manavgat Evde Masaj-Bayan Masör Esra

Manavgat Evde Masaj-Bayan Masör Esra

Manavgat Evde Masaj-Bayan Masör Esra Keza aynı şartlar Adabımuaşereti Islah Cemiyeti adındaki cemiyetin ve öteki grupların çabalarının neticesuz kaldığı Londra için de geçerliydi. Fahişelerin ilanları gazete ve dergilerde çıkıyordu. Bu ilanlar pervasız olabildiği benzer biçimde (örneğin bir ilanda çalıştırılan hanımın “asil bir kıvraklığa” sahip olduğu beyan ediliyordu) şu tip zekice cinaslara da yer verilebiliyordu: Londra, Pall Mall’dan bayan Jet otomobil, üstün kaliteye haizdir; aşırı hız yaptığından sürücülerin son derece dikkatli olması önemle rica olunur.

Ücreti 15 şilin. Yanlarından geçenlere iş atan, zührevi yada başka türlü hastalıklardan muzdarip zavallı fahişelerin sayısı havalı genelevlerin göz alıcı kızlarından her vakit daha fazlaydı. Sosyete fahişeleri her an ağlatısal bir figüre dönüşebilirlerdi. İlerleyen yıllarda fahişe kelimesi kaderin cilvesi sonucu bu yola düşmüş hanımları tanımlar oldu. 1740’lardan itibaren “tövbekar fahişeler” için Londra’da çeşitli hastaneler kuruldu. Bu girişimin temelinde fahişelerin doğuştan kötü veya şehvetli oldukları için değil, dışlandıkları veya terk edildikleri için ahlaksız bir hayat sürdükleri düşüncesi yatıyordu. Doğurgan bir yaşam sürmeleri için bir tek “ıslah edilmeye” gereksinimları vardı. Hastanelerin sunmuş olduğu hayat fahişeliğin nispeten daha rahat olduğu izlenimini uyandırıyordu.

Manavgat Evde Masaj-Bayan Masör Esra

Manavgat Evde Masaj-Bayan Masör Esra Burada kalanlar katı çalışma koşulları, itaatsizlik halinde cezalandırılma ve bitmeyen ibadetlerle adamakıllı “terbiye” ediliyordu. Bu türden bir İngiliz hastanesinde tedavi gören fahişelere ilk ayda tam bir tecrit uygulanıyordu. Fransa’daki Montpellier ıslahevinde şartlar daha da kötüydü. Burada kalanların başları tıraşlanıyor ve içeri girer girmez mallarına el konuluyordu. İlk iki hafta zindanda tutuluyorlardı. Bu süre zarfında sadece kendilerine yiyecek getiren ve kendilerini döverek cezalandıran rahibelerle insani temas kurabiliyorlardı. Burada kaldıkları süre süresince katı bir sessizlik kaideıyla birbirlerinden ruhen soyutlama ediliyorlardı, öyle ki fısıldamak dahi yasaktı. Bu önlemlerin kalıcı bir toplumsal tesir yaratıp yaratmadığı şüphelidir.

Montpellier’deki ıslah hareketlerinin fuhuşu veya cinsel sapkınlığı durdurmada genel olarak başarısızlığa uğradığı mevzusunda hepimiz hemfikirdi. Şehrin belediye başkanı bile buranın “dünyanın en rezil şehri” olduğunu itiraf etmişti. Fahişe yaftasıyla Londra hastanelerinden geçen on binlerce kadının çoğu çocuklarının bakımını garantiye almak için tövbekar olmuş benzer biçimde davranıyordu. Bu dönemde İngiltere’de genelev işletmek ve genel düzeni bozan fiiller yasak olsa da fahişelik hâlâ yasadışı değildi.